14 Şubat 2010 Pazar

Ortaya karışık...

 
Biri bi' süredir aşık! Bugüne denk geldi bu yazıyı yazıyor olmam ama tamamen tesadüf. Ben ki bugünün gerekliliğini sorgulayanlardan biriyim. Neyse, konuşmaya başlarsam mevzu uzar. Susmak en iyisi olacak!
Biri aşık dedim ya, bizim Minik Aşık, ama çok aşık, ama aklı heeep onda. Gelenekseldir ya bayanların birbirine "şşşş!kaptırma!" demesi, heh! Dedim ben de "kaptırma kızım!" dedim. "Rahat ol! Salla! Tanımaya bak!" dedim. "erkek dediğin nedir ki? Elinin kiri!" demedim! Demedim bunu, çünkü benim çevremdeki kızlarda karşındakini üzme sorunu yok, biz üzülürüz gerekirse, safız ya, kapılıyoruz ya! Geç büyüyoruz biz, millet üniversitede gömlek değiştirir gibi sevgili değiştirirken, biz basketbol maçlarında koşturup dururduk. O salondan diğerine, İpekçi'ye, bilmem nereye... İhtiyaç da duymamışız demek ki  sevgiliye ki 3 kız kampüste yürüyoruz. Çok yakışıklı denebilecek 3 oğlan yaklaştı bize. İçlerinden sözcü seçmiş olacaklar ki, çocuk dedi ki: Şeyyy merhaba! Biraz konuşabilir miyiz?
E soru böyle gelince Derya dedi ki : Ne hakkında?- Bu arada maça gidiyoruz yine koştur koştur.- Çocuk dedi ki: Kültür, sanat, siyaset,... Kaldık öyle anladık tabii ki, 3'e 3! Kestirmiş gözlerine elemanlar bizi! Derya dedi ki- demek ki sözcümüzmüş- Teşekkürler ama bizim acelemiz var! Böyle oldu işte. Buraya nereden geldiğimi unuttum bi'an, sonra bunu yazana kadar aklıma geldi. Saçmalamaya başlamak üzereyim, çünkü yazmaktan sıkıldım!
Ben bugün iş arkadaşlarım ve hanımlarıyla kabul gününe davetlliydim. İkinci gidişim bu! Annemin kabul günlerine sadece" merhaba" demek için bi' 2 dk çıkardım odamdan. Zaten şimdi evde değil de lokalde kabul ediyorlar birbirlerini, köfte bilmem ne ısmarlayarak. İyice kalpazanlaştılar. Ben bu kabul günlerinde sıkılmıyorum pek. İş arkadaşlarımı seviyorum ondan olsa gerek ama 2 saati de geçmeyecek işte. Bünye harekete alışkın, daralıyor!
Neyse... O aşık birini çoook seviyorum ben. Bu da benden ona gitsin bakalım! ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder