17 Ocak 2011 Pazartesi

Mayday mayday! Bergamut Reçeli tarafından ele geçirildim! Ugh!

Metal kutuda satılan şeylere karşı ayrı bi' ilgim var; ünlü ressamların ünlü tablolarının kartlarını özel metal bi' kutuda biriktiriyorum. Örgü-dikiş kutum da metal, gel gör ki "asitler metal kaplarda saklanmaz"dan yola çıkarak, korozyondan da korumak için aldığım hiç bi' önlem yok. Bi' an parlatıcı oje sürmeyi düşündüğümü söyleyeceğimi sanmadınız tabii ki! Bu satırları yazarken aynı kentte olup görüşemediğim insanlar fotoğraflarımın altına "çok özledimmmm" yazıyor. Yazsınlar!
Canım saçmalamak isterse saçmalarım. Ayrıca "ben Hüüremim! Hüürem!" nidalarıyla evde dolanmama engel olan kimse de yok!
Yazmayalı çok oluyor ama bu bu siteyi hiç açmıyorum anlamına gelmesin, saman altından su yürütür gibi takip ediyorum ya da kibarca; sadece "dinliyorum, dinleniyorum" demem daha sağlıklı olacak! Sağlık demişken, buradan Ankara'daki doktor beyciğime selamlar gönderiyorum, hatta el falan sallıyorum, hıhım o beni görüyor evet! Alttaki şarkıyı da hanesine bi' gülücük olarak yazıyorum yazıyorum yaaaaz-dııııım!
 " Sokakta çiğneyemediğim sakızların hepsini eve gelince ağzıma atıyorum kocaman oluyor" dememi de ciddiye almıyorsunuz biliyorum. Çünkü abartıyorum. Ama bi' First Sensations Damla Tutkusu gerçeği var! Güzel oluyor, deneyin!
Grange-Ölü Ruhlar Ormanı'ndan sonra çok kitap okudum da şimdi buraya yazmaya üşenirim, teşebbüs bile etmeyeyim. Ama şu an ve hala Neil Gaiman-Yokyer ve Ursula K. LeGuin'in Karanlığın Sol Eli isimli kitapları okuyorum. 
Bu ay ki Atlas Dergisi'nin verdiği "Türkiye ve Dünya'da 2010" kitapçığına bayılmakla birlikte bu cümlenin sonunu bağlayamayacağımı anlayıp, köşeme çekiliyorum. Bu sizi görmediğim anlamına gelmiyor o ayrı! Ayrıca hala ve çok şiddetli olarak Peru'ya gitmek istiyorum. Scotty; arka kapı lütfen!


Hadi bi' tık♫♪♫

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder