18 Ekim 2011 Salı

Music is love!


"Çay içerken keşke ateş basmasa yaaa..." dedi ve çayından yeniden bir yudum aldı. Bi' taraftan hevesle O'nu dinliyordu. Çok güzel anlatıyordu, o kadar heyecanlı anlatıyordu ki, heyecanlanıp elinden çayı fırlatıp bi' köşeye, zıplamak istedi. Vardı garip garip istekleri zaten. Mesela; meşe ağaçlarının arasında bi' geyik görmek istiyordu  ya da evde bi' Midilli beslemek... Sincap dolu bi' ağaç istiyordu bahçesinde... Tüm bunlar olurken, ekranında "kalan %10" uyarısı vardı, halbuki fonda şu! Sevdiği müziğin kesilmesine tahammülü yoktu, sevdiği insanları özlemek gibiydi bu. Özleme de tahammülü yoktu, evet! Yoktu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder