3 Haziran 2011 Cuma

Bambaşka biri...

Daha önce bi' yazımda paylaşmıştım; anne ve babamın görevi gereği 5 yaşına dek benle anneannemin ilgilendiğini...
O benim neşe kaynağım; canım, tombikim, yumuşakım, minnoşum! Kimin önce nefes almayı bırakacağını bilemiyoruz ama ben onun benden ayrılmasını hiç istemiyorum. Karaciğerde ve kemiklerde kötü huylu hücrelere rastlanmış. Bu kısmı geçmek istedim, babacığım da troid kanserini yendi benim. Bunu da atlatıcaz eminim!
Anneannem çok şen şakrak bi' kadındır. Çok zekidir, yaptığı esprileri bi' süre sonra anlayana çok rastladım. Hayranım sanırım ona, mükemmel bi' anne, mükemmel ötesi bi' anneanne olduğu için!
Çok hassastır aslında, kafasına bi'şeyi yakınca büyütür de büyütür.
Ben üniversiteye yeni başladığımda: "Bulamadın mı daha bi' yan somaklı?" demişti bana. Bende jeton anında düştü tabii, "yoo, hayır, çok aptallar" demiştim. Öyle ilk 2 seneyi geçirdik ki kendileri mütemadiyen bu soruyu bana sormakla meşguldü. 2.senenin sonunda aynı soruya" buldum sanırım" yanıtını aldı. Gözler fal taşı tabii, "ee iyi bakalım" dedi sadece, sonra durdu durdu babam gibi:"nereli?" dedi... Sonra 2 sene boyunca onu sordu ara ara ...
Sonra teyzemin eşiyle hiç anlaşamaz. "Hasan" dememek gerekir ona. Çok güzel taklidini yapar. 
Kimseye bi'şey diyemez, kıyamaz ama rahmetli dedemin alkolüne azıcık karışır "eh sen de mi koca klink!" şeklinde söz öbekleriyle bizi kahkahaya boğardı. -klink kendi türettiği bi' kelime, sinirle ağzından çıkan.-
En güzeli de bayram sabahları onun manileriyle uyandırılırız, hatta maniyi okuduktan sonra "güm güm güm" şeklinde davul sesleri de çıkarır ama ben hemen kalkmam, yanıma gelir uzanır, azıcık konuşuruz, kıkırdarız :)
Geçtiğimiz sene stresten ben 10 kg almıştım, ona bakılırsa "gayet orantılı benim kızım"dı. Kuzguna yavrusu tabii ... Sonra ben o 10 kg'ı 12 kg olarak geri verdim o ayrı. 
Annemi bekleyişlerimi anlatır sürekli, karınca yuvasının başına oturup çıkan karıncaları parmağımla nasıl ezdiğimden bahseder, hatta 1 keresinde karınca diye arı yavrusunu parmağımla öldürdüğümü ve 2 saat aralıksız acıdan ağladığımı da illa ki vurgular.
Onu uyutup yanından kaçmalarım meşhurdu öğlenleri...
Rahmetli dedeciğim aşık olmuş ona, yaşları 16-17. Dedem sürekli onların mahallede... Derken evleniyorlar, mutlu koyun koyuna bi' ömür tüketiyorlar... Anneannem ne zaman "telgrafın tellerine kuşlar mı konar" isimli türküyü duysa ağlar, onun muhabbeti çok daha güzel ama ben o kadar uzun metrajlı cümleler kurabileceğimi sanmıyorum şu an!
Aklıma takılan bi' iki şey dışında çok mutluydum bugün akşam saatlerine kadar. Şimdi bi'şey hissetmiyorum. Hiçbi'şey hissetmiyorum. Hiçbi'şey de umrumda değil. Ailemi ve arkadaşlarımı çok acayip seviyorum. Tek bildiğim bu! 
Sıkıldım, şimdi Game of Thrones 8. bölümü canım beynime yedekleyeyim bi'...

2 yorum:

  1. Canım benim,
    anneanneler valla teyzelerden öte anne yarısıdır çok zaman.sende de öyle olmuş.Moralini hiç bozmıcaksın, kötü hücrelere rastlanmış olması illa da kötü şeyler olacak demek değil ki..hem onun yaşı onu koruyacak.
    Lütfen güçlü ol,metanetini elden bırakma..anneannecgini bi kere de benim için öp..

    YanıtlaSil
  2. Yeni gördüm maili, o kadar da "höt höt" oldum bu ara Sultanım :/ Yani 3 ayrı yerde tutulma saptanmış. Tıbbi, alternatif her türlü ilaca başlanmış. Ben Cuma görücem kendisini, canım o benim! Senin için de kocaman öperim pamukumu :) Teşekünederim Sultanım, çok seviyorum seni :)

    YanıtlaSil