7 Şubat 2012 Salı

Oldukça ciddi bi' yazı bu!


"Ucu bucağı yok şu hafızanın!" dedi. İçkisinden bi' yudum aldı, minik bi' kaşar peyniri de attı ağzına, yavaş yavaş çiğnedi. Çiğnerken arada bi' duruyordu. Belli ki bi'şey düşünüyordu kimsenin bilmediği; bilemeyeceği...
"Nasıl olur da kırılabilir bi' kalp!" dedi, sağındaki pencereden dışarı baktı. Tam karşıdaki çam ağaçları birbirine yaklaşıp uzaklaşıyordu rüzgardan. "Uğultuyu da duyabilsem keşke" dedi ve içkisinden bi' yudum daha aldı. Aklında o hiçkimsenin bilemeyeceği ile kendini müziğe kaptırdı. Tık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder